HogwartsManiac'a Hoşgeldiniz!
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Büyülü bir yolculuğa hazır mısın?
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yapOyun Salonu
Sitenin En’leri
Eleanor Melanie Andryane Lizn
Emma Watson

 

 Eleanor Melanie Andryane

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Eleanor Melanie Andryane
Bitkibilim Profesörü
Bitkibilim Profesörü
Eleanor Melanie Andryane


Kadın
Mesaj Sayısı : 28
Galleon : 45
Kayıt tarihi : 03/12/10

Eleanor Melanie Andryane Empty
MesajKonu: Eleanor Melanie Andryane   Eleanor Melanie Andryane Icon_minitimeC.tesi 4 Ara. - 22:21:12

Geçen yıl başka bir rp sitesinde yazmıştım.Kehanet profesörlüğü alımı için.Bu rp:Erkek karakterim Josh'un şeker bir anısını anlatıyor.

osh Londra sokaklarında yürürken eski günleri hatırlıyordu.
Babasını,annesini,yaşadıklarını, akrabalarını. Akrabalarından görüştüğü
ve en samimi olduğ kişi amcasının kızı olan Kaitlynn^di. josh ona kısaca
Kait derdi. Küçükken geçirdikleri anıları dün gibi hatırlıyordu Josh.
Anlaşabildiği ve görüşebildiği tek dostuydu baba tarafından. Babasından
nefret ettiği için kuzeniylede görüşmeyecek değildi. Amcasını babasından
daha çok seviyordu. Küçükken onunla ilgilenmesi Josh'ı hep mutlu
ediyordu. Bu konuda Kait'i kıskanıyordu. Babasının iyi biri olması...
Ama elbetteki bunu kait'e söylememişti. Çünkü anlaşabildiği tek kişiyide
kaybetmek istemiyordu. Josh'ın babası sürekli amcasıyla telefonda
konuşuyordu. Bu konuşmalardan ne annesine nede Josh'a bahsetmiyordu.
Zaten Joshla tek muhabbeti "Bir işe yaramıyorsun." du. Josh o
günlerde Kait ile konuşurken amcamın babamla konuştuktan sonra evde
kavga çıktığını anlatırdı. Josh nedenini hep merak ederdi ama babası
olacak o adama sormaya korkardı. Josh aile olaylarını çok merak ederdi.
Geçmişte yaşananlar, büyük büyük babalar. Aile sırları. Bunlarınhakkında
birşeyler öğremek istiyordu. Evde sürekli birşeyleri karırtırırdı.
Dışarı çıkmadığı için kendine başka bir uğraş edinmişti. Ancak bir sonuç
elde edemiyordu hiç. Birden bir sesle irkildi.''Hey! Bırak onu sersem başımız belaya girecek.''Gereksiz mugglelar. Tek yaptıkları sabahtan akşama kadar koşuşturup kendilerini harap etmek, ayrıca sokak aralarında bulunan ucubeleride unutmamak lazım diye geçirdi içinden Josh. hogwarst'ın açılmasını sabırsızlıkla bekliyordu. Bu muggleların yanından bir nebze olsun uzaklaşmak. Çöp tenekelerinin yanından geçerken kedilerin çıkardığı seslerle irkildi."Nankör hayvanlar" diye mırıldandı Kedilerisevmezdi Josh. Küçükken bir tavşanı vardı ancak ölmüştü. Ondan sonra başka bir hayvan almayı düşünmemişti. Josh bunları düşünürken çatlak kazanın büyük ağır kağısını itekleyerek açtı. İçeriye şöyle bir göz gezdirdikten sonra ileride kızıl saçlı birinin olduğunu gördü. O saçları nerde olsa tanırdı.Kuzeni Kait. Hemen arkasından hızlı adımlarla yaklaştı omzuna dokundu ve;"Heeey Kait."diye
Kait'in omzuna dokunarak seslendi Josh. Kait biraz irkilmiş gibi olsada
yüzünde oluşan ifadenin memnuniyetlik olduğunu anlayabiliyordu. Kait
Josh'ın tersine ortama ayak uydurmasını bilen bir kişiliğe sahipti.
Josh'ın babasından çektikleri onu ilk başlarda hayata küstürsede şu son
dönemlerde kendine yavaş yavaş geliyordu. Zaten babası öldümüne mutlu
olduğu için iki acı birden yaşamıyordu. ''Selam Joshie nasılsın ? '' herzamanki
gibi Josh^a Joshie demişti. Bunu Josh'a inat olarak yapıyordu. Josh
onun adını kısaltarak Kait yaptığı için; o da Josh'ın adını uzatıyordu.
Aslında bu ikisi içinde kötü bir durum değildi. Sonuçta iyi anlaşan iki
sırdaştılar. Kait için birçok arkadaş olması normal bir durumdu ama Josh
için bu normalin dışındaydı. Kait'in sıcakkanlılığını seviyordu Josh.
Kafa yapıları birbirine uyuyordu. Josh o sırada kafasını barmenin
kolunun arkasındaki yılana çevirmişti. hayvanların hiçbirinden
korkmuyordu Josh. Sonuçta onlara zarar vermediğin sürece onlarda sana
zarar vermez felsefesiyle yaklaşırdı hayvanlara. Ürkütecek birşey yapmak
istemezdi. Ancak şimdi yanında daha önemli biri vardı Kait..."İyiyim Kait. Sen nasılsın bakalım? Senin gibi küçük ve güzel bir kız burada ne arıyor?" diye alaycı bir tavırla soruyu yöneltmişti Kait'e Josh.*Haha.*Kaitküçük
bir kahkaha attı ama yüzündeki gülümseme acayip bir hal almıştı.Arka
ateş viskisi içiyordu. Eğer böyle devam ederse ertesi güne büyük bir baş
ağrısı ve yaptığı hiçbbirşeyi hatırlamayarak kalkacaktı. Kait Barmene
bakışları değişmişti. Rahatsız olmuş gibiydi. Josh kuzeniniiyi
tanıyordu, o anki ruh halinin, hareketlerinin ne anlama geldiğini
çözmüştü.Güçlü bir kişiliğe sahipti ancak bugün öyle değil gibiydi. Bir
sıkıntısı var gibiydi.'Hiç Joshie biliyorsun işte her zamanki durumlarımız.''
kait'in herzamanki durumları diye düşündü Josh. Ailesidir yine sorun
olan. Aslında Josh dışarıdan baktığında onların ailesine imreniyordu
babası onlara hiç iyi davranmıyordu eskiden. Şimdi ise çoktan mezarda
çürümüştür diye geçirdi içinden Josh. Babasının cenazesine
gitmemişti.Gitmek istememişti ve babasının nasıl öldüğünüde
hatırlamıyordu. Kimse ona babasının nasıl öldüğünü söylememişti. O gün
annesi içeri girdiğinde yüzünde bir hissizlik vardı. Josh merakını
gizleyemeyip sormuştu."Anne birşey mi oldu" 9 yaşında bir çocuğa
babasının öldüğünü nasıl söylersin. Josh bunu kaldırabilirdi çünkü
babasından nefret ediyordu."Baban...." dedi annesi.Bunu demesi bile yetmişti Josh için.Anlamıştı o adamın öldüğünü. Nasıl neden diye sormadan arksını dönüp koşar adımlarla odaya gitmişti. Kapıyı kilitlemişti. Kimseyi görmek istemiyordu. Sinirliydi, ağlıyordu. üzüntüsünden ağlamıyordu, o adamın öldüğü için mutluydu hatta. Çünkü ona eziyet edecek birisi kalmamıştı bu dünyada. Ama ağlıyordu işte nedenini bilmeden. Birden irkildi ve kendine geldi. Gözleri dolmuştu ama babasına üzüldüğü için değildi. Bu sırada Kait arkaarka içiyordu. Josh Kait'in elindeki kadehi alıp;"Heey heey heey...! Sakin ol biraz. " Dedi ve kahkaha ataral elindeki kadehi alıp barmene döndü."Bu kıza başka birşey vermeyin" dedi kıkırdayarak. "Meyva suyundan bile sarhoş olur bu" Kait'e dönerek "Sende yavaş ol be Kait. Gel şöyle şu köşede boş bir masa var oraya geçelim. 10-11 yaşında olduğunu unutma. küçük cadı."dedi
gülerek ve elinden tuttu.Josh Kait'in elinden tuttu ve pencerenin
yanındaki masaya doğru yöneldiler. Kait hafiften sendeliyordu ancak o
ateş viskilerini içtikten sonra bu normaldi. hele hele küçük bir
kızsan.Masının yanına gelmişlerdi. Masa temiz duruyordu. Birlikte
oturduktan sonra Kait pencereye hafifçe yöneldi ve açtı. Anlaşılan
sıcaklamıştı. İçerisi zaten sıcaktı üstüne içkiği viskiler hararet
yapmıştı anlaşılan.Kait pencereyi açarken Josh etrafa bakınıyordu başka
tanıdık yüz var mıdiye. Olsa zaten uğramazdı yanına Kait'i bu halde
bırakıp ama sadece merak etmişti. Kahkahalarla gülenler ordan oraya
koşuşturan garsonlar. Josh Kaitten gelen sesle irkildi.''Hey Joshie babacığın bize sorunlar çıkarıyor bu aralar.''Josh bu sözle olduğu yerde donakalmıştı. Kait ne söylediğinin farkındamıydı acaba? Sarhoş olduğu için mi saçmalıyordu? Josh'ın babası 1.5 yıl önce ölmüştü. Josh babasının ölüm nedeninide hatırlayamıyordu ama ölmüştü işte. Cenazesinede gitmemişti babasının. Gitmeye gerek bulmamıştıda zaten. Kanı donmuştu Josh'ın. Yüzünde bir hissizlik vardı. Nasıl tepki vereceği konusunda karasızdı. Kait gerçekten ne dediğini bilmiyor diye düşündü bir an. Kendini zorlayarak "Kait ne dediğinin farkında mısın?" ''Ehm.. Joshie affe..'' Kaitin konuşmasına izin vermeden Josh söze girdi."Benim babam 1.5 yıl önce öldü."Kait
gerçekten şaşırmışa benziyordu. Josh'la aynı tepkiyi veriyordu şu an.
Josh bir an aynaya baktığını hissetti. Bu gece çok uzun olacak diye
düşündü. Yanıtlanmayı bekleyen birçok soru oluştu Josh'ın kafasında ve
Josh emindi ki Kait de aynı durumdaydı. Josh ne yapacağı hakkında en
ufak bir bilgisi bile yoktu. Sadece oturup Kait'in gözlerine bakıyordu.
Gözleri dolmuştu Josh'ın nedenini bilmiyordu. babasının öldüğünü
biliyordu sadece ama babası öldüğü için üzülmüyordu hiç. Tam tersi mutlu
bile oluyordu. Ama bir yerlerde yaşadığını öğremek... Babası eski bir
slytherindi. Eskiden de bu yönde baskı yapıyordu zaten. "Sende ilerde Hogwarst'a gittiğinde bir Slytherinli olacaksın. Kanında slytherin kanı var"
diyordu hep ama Josh hep gryffindor'lu olmak istiyordu. Kendini o yönde
görüyordu. Küçükken bu yüzden sürekli baskı yapardı Josh'a
babası.Josh'ın yanaklarından birer damla göz,yaşı süzüldü. Elinyle
sildikten sonra pencereden dışarı baktı. Sinirliydi. O adam onları
bırakıp gitmişti. Bu Josh'ın hiç umrunda değildi ama öldüğü yalanını
uydurmak ve bu yalana annesinin katılması. Josh'ın aklına hemen annesi
geldi. Oda mı biliyordu baba dediği adamın yaşadığını. Annesi eğer bunu
biliyorsa ailesinde güvendiği birini daha kay,bedecekti. Annesine çok
öfkeleniyordu. ,*Anne sen bilme ne olur bunu sen bilme*diye geçiriyordu içinden. Bunalmaya başlamıştı pencere açıltı ancak onu bunaltan sıcak değil kafasındaki düşüncelerdi.Josh Kait'in gözlerine baktı. Kait babasının ölmediğini biliyordu ve bunu Josh'a söylememişti.Josh o anın karmaşasıyla Kait'e kızdığını farketti ama anlaşılan o ki Kait Josh'ın bildiğini sanıyordu. İkiside tuhaf bir durumun içindelerdi.Etraftaki gürültüler- kahkahalar Josh'ın kulağına hiç gelmiyordu şu an.Sadece kait'in dudaklarında çıkan sözlere odaklamıştı kendisini."B-b-bengerçekten ne diyeceğimi bilmiyorum. Sen biliyordun bunu? Bense babam dediğim o adamın 1.5 yıl önce öldüğünü... Şu an nasıl bi durumun içinde olduğumuzun farkındasın dimi Kait?" Kaitin gözlerine yardım et dercesine baktı."Nerede peki o adam şimdi hangi cehennemde?" Bu sözü söyledikten sonra hemen aklına annesi geldi elini telefona attı ve numarayı çevirmeye başladı.''Josh dedim ya.. Fransa'da, çalışmak için. Yani benim bildiğim kadarıyla.''Fransa diye düşündü Josh. Aile sırlarını hep merak ederdi ama bu kadarını beklemiyordu Josh. 1.5 yıl önce öldüğünü sandığı adam ölmemiştive Fransaya taşınıp orada işe başlamıştı. Çocukluğunu zehir eden
slytherinli babası şimdi daha da beter etmişti Josh'ı. Düşünmek
istemiyordu yaşarsa yaşasın artık o benim için bir ölü diye düşündü.
elini telefona attı ve numarayı çevirmeye başladı Josh. O sırada kait
elinden telefonu alıp Josh'a baktı. Josh Kaitin yüzüne daha başka neler
biliyorsun dercesine baktı. O adamın ne yaptığını merak ediyordu.
Hogwarsta gittiğinde onun tersine gryffindora seçilmesi için umut
ediyordu. Onun gibi biri olmak istemiyordu. "Fransa ha?"dedi
ve durakladı. Josh'tan ne kadar uzak olsa o kadar iyiydi. Zaten 1.5 yıl
boyunca Joshı öldüğüne inandırmışlardı. Başka kimler biliyor diye
geçirdi içinden. Amcasına kızdığını farketti birden. O neden
söylememişti Josha olan biteni. Ayrıca neden hala amcasıyla konuşuyordu
telefonda. Ne görüşüyordu. Bizim durumumuzu mu soruyordu diye düşündü
Josh."Bizi neden düşünecek ki" diye
mırıldandı. Kait yorgun gibi görünüyordu. Zaten içtiği o ateş
viskilerinden sonra da yorgun olmaması ve uykusunun gelmemesi sürpriz
olurdu. Ona soracağı çok şey vardı ama düşünmekte istemiyordu bir
yandan. Bir an bile olsa konuyu değiştirmek istedi."Bunu daha sakin bir yerde konuşmak istiyorum Kait. Sen ne yapacaksın bu akşam? " diyerek Kait'in gözlerine baktı.''Ben
mi ? Ee şey.. Sanırım Çatlak Kazan'da kalmalıyım biraz atıştıkta
evdekilerle. Odaya çıkıp tüküren bilye oynamaya ne dersin?''
Anlaşılanyine
amcam ve yengem kavga etti diye düşündü Josh ama şu an onun kafasını
gerçekten kurcalayan bir konu vardı. Baba dediği adam... Josh ailesinin
geçmişini düşündü. 1800'lü yıllara dayanıyordu büyük büyük dedesi John
slytherin'e seçildikten sonra ailede çoğu kişi Slytherinli oldu. Josh'ın
babasının kuşağına geldiğinde amcasının gryffindora seçilmesi ve
Hufflepuff'lu Adelina yengesiyle evlenmesi Josh'ın babasının canını bir
hayli sıkmıştı. Amcasıyla yengesinin ayrılmasını istiyordu. çünkü
yengesi soylu bir aileye mensup değildi ve Josh'ın babası bu durumu hiç
istemiyordu. Josh'ın babası tam bir slytherinliydi.Kibirli, kendinden
başkasını düşünmeyen bir karaktere sahipti. Josh bu şekilde olmak
istemiyordu. O amcası gibi gryffindora seçilmek istiyordu.Bunu herşeyden
çok umuyordu... Kait'in de nereye gitmek istediğini hiç sormamıştı
Josh. Bunu merak ediyordu o hangi binayı istiyordu? Kaitte slytherin
kişiliği ve karakteri yoktu. Cesur, başarılı, sıcakkanlı bir insandı.
Babası gibi gryffindora seçilse iyi olur diye düşündü Josh. Yada annesi
gibi bir hufflepuff... ama slytherinli olmasını istemiyordu kuzeninin.
Onlardan farklı olduğunu biliyordu. Josh ailesinin geçmişini düşündü.
Babasının eskiden beri amcasıyla yapmış olduğu telefon görüşmeleri ve
ardından çıkan kavgalarınnedeni bu olmalıydı. Joshın babasının,
yengesini isyememesi. Ancak Josh Kaitin ailesine hep özenmişti. Amcası
gibi gryffindorlu bir babaya sahip olmak Josh için gurur ve mutluluk
kaynağı olurdu ama şimdiki öldüğünü sandığı babası hakkında hiç bu
duyguları beslemiyordu.Tüm bunları düşünürken Kait ile göz göze geldi.
ve söylediği sözü hatırladı''Ben mi ? Ee şey.. Sanırım Çatlak Kazan'da
kalmalıyım biraz atıştıkta evdekilerle. Odaya çıkıp tüküren bilye
oynamaya ne dersin?''Josh kendini gülümsemeye zorlayarak Kaitin yüzüne
baktı"Sanırım bende eve gitmek istemiyorum. Çünkü
yanımda anlaşabileceğim birinin olması iyi olur. Ayrıca tüküren bilye
oynamaya gelince. Yenilceğini biliyorsun ve o pis kokulu sıvıılar yüzünü
yıkarken baya gülücem"
dedi ve kendini zorlayarak kıkırdadı. Ayağa kalkıp odaya doğru yöneldi.Kait Josh'ın koluna hafifçe bir yumruk attı.''Yaa evet.. Qudditch'tede kapışacağız beyefendi.''Kait
gülüyordu. Josh'ın keyfi birazda olsa yerine gelmişti ama kafasını
kurcalayan çok şey vardı. Çok sorular...Kait cebincen çıkardığı
bilyelere baktı. Biraz sonra yüzü pis kokulu sıvılarla dolacaktı ve bu
Josh'ı güldürmeye yetiyordu."hi-hi" diye
kıkırdadı tahta merdivenlerden yukarı çıkarlarken. Üst kata çıkmışlardı.
Etraf aşağıya göre çok sakindi. Loş bir ortam oluşmuştu. Kait eğilerek
yerde duran meşaleyi aldı ve kibritle yaktı. Şimdi ortalık daha da
aydınlıktı.En azından onların önü... Josh koridorda yürürlerken Kaitin
söylediği sözler aklına geldi.*''Josh, senin baban yani amcam ölmedi ki.. O sadece bir süreliğine uzakta bizden biraz uzakta.''*Tanrım
diye geçirdi içinden. Neden söylemedi gittiğini. Josh onuz aten
sevmiyordu gitsede üzülmeyecek, arkasından aramayacaktı. Ölmüş gibi
davranacaktı. Ancak yalan söyleme gereği hissetmişti babası. Nedenini
Josh anlayamıyordu. Küçükken yaptığı kötülüklerin nedeni Josh'ın
babasının tersine Gryffindora gitmek istemesiydi. Ailenin 1800'lerden
beri slytherin öğrencisi olması ve bu geleneği Kait'in babasının yani
Josh'ın amcasının bozması ile aile dağılma durumuna gelmişti. Josh bir
slytherinli düşüncesini taşımıyordu. Aklına hogwarsta gittiği an geldi.
Kafasına seçmen şapkanın yerleştirildiği an... İçini hafif bir korku
kapladı."Ya slytherin gelirse" diye
mırıldandı sessiz bir biçimde. Josh Gryffindor istiyordu ve onun
geleceğini düşünüyordu. Sonuçta babası gibi bir karaktere sahip
değildi.Daha düzgün... Halası aklına geldi Josh'ın ve diğer amcası.
Onların kuşağında herkes farklı bir binaya yerleşmişti. Babası
slytherinKait'in babası Gryffindor halası hufflepuff diğer amcası iise
ravenclaw... Her kardeş farklı bir binadaydı. Josh amcası gibi bir
Gryffindorlu olmak istiyordu.Babasının kuşağındaki bu dağılım aileyi
birbirine düşürmüştü.Kavgalar çoğalmıştı. Belkide Joshın babası bu
yüzden haber vermeden gitmişti evden. Josh bunları düşünürken
kalacakları odanın önüne gelmişlerdi. Kait kapıyı itekleyerek açmıştı.
Odada iki tane yatak bir çalışma masası vardı. Josh odayı incelerken
Kaitten gelen sesle irkildi.''Çöm yere Joshie.''Kaityere
oturmuştu ve ellerine bilyeleri almıştı. Bilyeleri ortaya dizmiştiiki
bilyeyi atış için çıkarmıştı. Josh da eğilmişti yere Kaitinelinden bir
bilyeyi alıp atış için hazırlanırken aklına birşey gelmişti."Hey Kait...Telefonumu geri alsamda annemi arasam. Seninle birlikte olduğumu bilirse meraklanmaz"Kaitboş gözlerle Josh'a bakıyordu. Josh'ın sadece Kaitle birlikte olduğunu söylemeyeceğini tahmin etmiş gibi. Josh da sadece onu söylemeyecekti.Babasının gittiğini bilip bilmediğini soracaktı. Ancak Kait akıllı
davranıp telefonu uzatırken geri çekti.''Joshie ben arasam daha iyi olur...Yani daha inandırıcı olur değil mi ? ''Her konuda sözü hemendeğiştirmeyi,kıvırmasını biliyordu Kait. Yani daha inandırıcı olur değil mi ? Josh bu kızı gerçekten tanıyordu. Tamam dercesine başını sallamaya fırsat bırakmadan kait numarayı aramış ve bekliyordu. Telefonda Josh'ın annesine beraber kalacaklarını ve yarın malikaneye döneceklerini söylemişti Kait. Daha sonra telefonu kapatıp ''Bilekleri sıvama zamanı Joshie . Hiç uğraşma ilk atış benim ! 'kait bunu derken Josh düşüncelere dalmıştı. kait neden böyle bir hareket yapmıştı. telefonda neden annesiyle konuşturmamıştı. Josh'ın anneside mi biliyordu olayı. Josh'ın aklını yine sorular tırmalamaya başlamıştı.
Yerden kalkan tozla öksürdü ve Kait'e dündü. Gülümseyerek "Tamam at bakalım nede olsa yenileceksin küçük cadı. Kurtuluşun yok" dedi
ve Kait atışı atarken yine düşüncelere gömüldü.Kait bunu dedikten sonra
bilyeyi sanki zor bir matematik sorusu çözüyormuşcasına ayarlayıp
fırlattı. Ancak atışı pek isabetli değildi. Bilyeden çıkan pis kokulu
sıvı Kait'in yüzünü kaplamıştı. Josh dayanamadı ve kahkahayı patlattı."hahahaah."Kait gerçekten çok komik görünüyordu. Yerden kalkıp çalışma masasının üzerinde bulunan aynaya baktı.Kendi haline gülüyordu. gülünmeyecek bir durumuda yoktu zaten.Cebinden çıkardığı ıslak mendille yüzünü silerken *Iykk* diyerek garip sesler çıkarıyordu. Elindeki mendili isabetli bir şekilde çöp kutusuna attı."Bak isabetli bir şekilde yapabildiğin birşey çıktı" dedi kahkaha atarak.Josh biraz olsun unutmuştu az önce olanları. Düşüncüler bir an olsun uçmuştu aklından ve bu Josh'ı rahatlatmıştı. Hiçbirşey düşünmeden sadece oyuna odaklanıp kuzeniyle iyi vakit geçirmek istiyordu şu an.O sırada Kaitten gelen sesle Kaite döndü.''Sıra sende Josh.'' "o pis sıvılara alışsan iyi olur daha devamı var çünkü." dedi kahkahalarla ve elindeki bilyeyi dikkatlice attı. Baştan 3 bilyeyi vurmuştu ve o pis kokulu sıvıdan kurtulmuştu....

Not:Düzensiz ve karışık oldu.Kusura bakmayın ^^
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jared Adrian Harvey
Karanlık Lord & Admin
Karanlık Lord & Admin
Jared Adrian Harvey


Erkek
Mesaj Sayısı : 491
Galleon : 1335
Kayıt tarihi : 03/11/10

Eleanor Melanie Andryane Empty
MesajKonu: Geri: Eleanor Melanie Andryane   Eleanor Melanie Andryane Icon_minitimeC.tesi 4 Ara. - 22:27:21

Betimleme: 18
Anlatım: 17
Görünüm(renklendirme,boyut vs.): 17
Yazım Kuralları: 18
Konu: 17

= 87 + 3
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://biestown.yetkin-forum.com
 
Eleanor Melanie Andryane
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Eleanor Melanie Andryane
» Serena Melanie Holls
» Serena Melanie Holls~

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
HogwartsManiac'a Hoşgeldiniz! :: Başlamadan Önce :: Role Play Game Tırmanış :: RP Dershanesi-
Buraya geçin: