Yağmur damlaları adeta havada dans ediyordu.Lilith elinde naylon bir şemsiye ile Londra sokaklarında dolaşıyordu.Kareli taşlarla döşenmiş,ıssız yolda yürürken bir yandan da saçını başını düzeltiyordu.Eski bir dükkanın önüne gelmişti.Tozlu , ahşap kapıyı tek eliyle ittirdi ve gıcırtı sesinden rahatsız olarak ''Lanet kapı!'' diye bağırarak söyleniyordu.Şemsiyesini kapadı ve paltosunu yanında duran askıya astı.Dar bir koridorda sessizce ilerlerken adımlarına dikkat ediyordu.Koridorların her tarafını bürümüş garip tablolara aldırmıyordu ve yoluna devam ediyordu.Koridorun bitişinde bir oda vardı.Odanın loş ışığı koridora yayılıyordu.Lilith adımlarını hızlandırdı ve odaya daldı.Yaşlı,sakallı bir adam ''Sen misin Lilith?'' Lilith evet anlamında başını salladı.Yakışıklı bir adam ''Hadi güzelim.Çıkmamız lazım.'' Lilith ''Benim daha işim bitmedi.Neden buraya her geldiğimde beni aceleyle çıkartıyorsun?Ben bir yere gitmiyorum.Buradayım.''Yakışıklı adam sıkılmışçasına ''Sen pek iyi bir sevgili değilsin galiba.Beni çok sorguluyorsun.'' Lilith gerçektende sevgilisini bu kadar sıktığını bilmiyordu ve bir anda buz tuttuğunu zannetti.Lilith ağlamaklı gözlerle ''Asıl.A-asıl iyi sevgili erkek arkadaşının ne yaptığını öğrenmek ister.''Adam fısıldarcasına ''Hayır,hayır.'' Lilith bu basit tartışmadan sonra çantasını aldı ve odadan hafif hıçkırarak çıktı.Çok hassastı bu konulara karşın.Ve birinin onu böyle küçük düşürmesine dayanamazdı.Bu çok yakını bile olsa.Küçük yerden ayrılmıştı.Arkasına bakındı.O gelmiyordu.Lilith Londra'nın ıslak sokaklarında tekrar ilerlemeye başlamıştı.Dünyası alt-üst olmuştu.Gideceği uygun bir yeride yoktu.Göz yaşlarını erkek arkadaşının ona çok eskiden verdiği mendille silerken,bir yandanda yanından hızlıca geçtiği otellere bakıyordu.''Böyle bir pisliği hangi erkek yapar?'' diye mırıldandı kendi kendine.Ona aylarca böyle davranmıştı ve Lilith sabretmişti.Ama bu gerçektende bardağı taşıran son damlaydı.Bunları düşünürken nerede kalacağınıda bilemiyordu.Londra'nın ıssız sokaklarında ilerlerken azıcık ötede kırmızı bir ev gördü.Bu Lilith'in eski bir arkadaiının eviydi.Lilith koşuştura koşuştura o eve doğru yol aldı.Kapıyı çaldı ve bir ''Ding-Dong'' sesinden sonra karşısına eflatun bir T-shirt giymiş bir kadın çıktı.Lilith ''Sandy Parkinson ile görüşebilir miyim?'' Kadın ''Ah!Lilith sen misin?Nerelerdeydin?' Lilith ''Ah gerçekten kusura bakma seni tanıyamadım.'' Kadın ''Aradan yıllar geçti nasıl tanıyabilirdin ki?'' Lilith arkadaşının bu sözlerinden sonra hafif bir tebessüm etti.İçeri geçtiler ve saatlerce sohbet ettiler.Bir ayrılıktan sonra bir kavuşma Lilith için gerçekten heyecan doluydu.