Collesius dışardan ne kadar kin dolu gözüksede doğaya, canlılara en önemlisi yaşama saygısı vardı. Ayaklarının altında toprağın soğuk kartanelerinin farkında bile değildi. Diz çökmüştü doğa her kış gibi yine yeniden ;düşer gibi.. kuşun, bitkinin, böceğin ölmeden önceki halsiz, soğukta donupdüşüşü gibi. Dışarıya çıktığı anda soğuğu çekmekten sağırlaşmış toprak, soğuğu körüklemekten yorulmuş hava,tabakalamaktan feryat eden gökyüzü susuyordu. Hogwarts da doğayla birlikte kışaesir olmuştu beyazdı her yer iyiliğin simgesi olsa da bu yılkı kış diğerlerinebenzemiyordu. Canlıya zarar veriyordu ama Collesius’un canlıları kurtarma gibide bir amacı yoktu.Tipik kadercilerdendi doğuştan sahip olduğu yeteneğini,sayılı kez durum canını yaktığı zaman iyileştirmekte kullanmıştı çünkü doğanınbir düzen içinde hareket ettiğinin farkındaydı ve buna karışacak kadarda küstahdeğildi ne kadar çok can sıkıcı durum bir araya gelip moral bozmaya çalışsa bileAnna ile buluşacağı her gün kadar özel olan bu günü mafetmesine izin vermeyecekti.Ah Anna; buzlaşmaya yüz tutmuş göl kadar temiz, saf ve büyüleyiciydi gözleri veşirin tavırları her zaman yağmurdan kaçarken sığındığı bir kalpti onun kikötülüklerden koruyan ve huzuru vaat eden. Belki onu elde etmek için hilekardavranmıştı belki de çok yara almış çok yorulmuştu ama geri dönüp baktığındakeşke diyeceği hiç bir şey yoktu çünkü hayatına renk veren şey onun asil duruşuolmuştu geçen seneye kadar Hogwarts’da derslerde yaltaklanan, göl kenarındancanlıları seyredip bir kurbağa kadar bile yaşama sevinci olmadığı için karalarbağlardı ama artık öle değildi. Saba kalktığında gözüne dolan güneş, aynayabaktığında gördüğü yüz, ayakkabısının bağcıklarında bile o vardı. Attığı adımlarezgiler çığırıyordu sanki o kadar yaşam doluydu ki bir sonraki adımı atmak içinbile sabırsızdı. Ama beklemekten ne kadar nefret etse de onun içinde olduğukötü şeyler uyandıran duygular bile ona hoş geliyordu. Sabırsızlık isedayanılmazdı. Beklemekten sıkılmasa da dolanmak hoşuna gidiyordu, havanın soğukolmasına rağmen Slytherin’li züppeler insanlara sataşmaktan geri durmuyordu amaiçi içini yiyordu gidip bir kaçının ağzının payını vermemek için kendinizorluyordu. Doğaya göz gezdirmek daha eğlenceliydi her zaman ki gibi ama adımatmak bu havada cidden çok zordu…