Aşk:Esintili bir Ağustos ayıydı Melanie için.Esintiler kavga,sıcaklıklar sevgiydi.İşte Ağustos ayına hiç ulaşamamışlardan biriydi Melanie.Kendini bilerek asosyalleştirmişti.Daha fazla birşey kaybetmemek için.Yıllar önce ona çok acı çektiren,onu boş yerde terk edenler çok olmuştu.Bu yüzden Melanie kendini yuvasına değil,kitaplarına adamıştı.Yüzünü kitaptan ayırmıyor, adeta onlarla yaşıyor,onlarla öğreniyordu.Kelimelerin ve sayfa hışırtılarının arasında kayboluyordu.Balkonda bir Adamotu besliyordu.Biri onu gözetleyivericek olursa adamotunu başlarına sarıyordu.İçine kapanık olması Melanie için iyiydi.Bundan hoşlanıyordu.Çünkü:Kimseye hesap sormak zorunda kalmıyordu.Gerektiğinde hüngür hüngür ağlamak yerine içinden ağlıyordu.Dertlerini birine anlatmak yerine içine saklıyordu.Bazı zamanla bu çok kötüydü.Kimse ile konuşmaması ve gülümsememesi bile.Küçükken çok şeker bir kızdı Melanie.Fransa'da büyümüş,hayatı orada tatmıştı.Olanlar Londra'ya geldikten sonra olmuştu zaten.Onu kullanmışlar,yıpratmışlardı.Nerelerdeydi şimdi o küçük kız?Kimsenin takmadığı,neşeli,saçları örgülü küçük kız?Yavaş yavaş bitiyordu Melanie'de.Zamanla birlikte eriyip gidiyordu.Evden market alışverişine çıkınca herkes ona bakıyordu.Melanie'de bu yüzden kendini garip sanıyordu.Burada tek suçlu bu kıza eziyet eden,onu hayattan bezdiren,ailesini öldüren kişilerdi.Melanie çok çekmişti bunları.Artık buradanda taşınmak istiyordu.Uzaklara,çoook uzaklara gitmek istiyordu.Balkondan atlayıp otobüse bineceği,oradanda istediği yerde ineceği vardı.Bazen karamsarlıkta işe yarıyordu.Belki size göre hayır ama Melanie'ye çok yardımı dokunmuştu bu huyun.Kimilerine göre Melanie karanlık biriydi.Ama hayır.Melanie bir karıncayı bile incitemeyecek kadar kibardır.
Melanie gecenin geç saatlerinde tıkırtılarla uyandı.Yatağından esneyerek doğruldu.Ayak seslerine benziyordu.Bu sesler gittikçe daha mı artıyordu?Yoksa ses mi yankılanıyordu?Melanie şüphelenmeye başladı.Sesi korkudan çatallaşmıştı ''Kim var orada?Daha fazla yaklaşma.Silahım var!' Melanie'nin titrek sesi düşmanı korkutamayacak kadar cılızdı.Bunları der demez gözlerinin karanlığa alışmasını bekledi.Sonra komidinin üstünde duran asasını aldı ''Ciddiyim.Yaklaşma.'' dedi.Melanie ne zamandan beri bu kadar korkak olduğunu bilmiyordu ama elleri titremeye başlamıştı.Ayın loş ışığında oda birazcık olsun aydınlandı.Kapının önünde siyah bir gölge vardı.Melanie asası elinde,geri adımlarla çekildi.Asasını sağa sola salladı ve fısıldadı ''Expelliarmus!'' Birden kapının ağzındaki adam yere yığıldı.Melanie kapıya koştu ve adamın yaşayıp,yaşamadığını kontrol etti.Sadece bayılmıştı.Bu kişinin kim olduğunu karanlıktan seçemiyordu.Ayrıca yüzünde siyah bir maske vardı.Başında yırtık bir kukuleta...Kolundaki yılan izinden anlaşılıyorduki:Karanlık geri dönüyor!