Alışılmış karşılaşma..

V. Sınıf Hufflepuff Mesaj Sayısı : 20 Galleon : 24 Kayıt tarihi : 11/12/10

Hogwarts’daders olmasa nasıl olurdu diye saçma sapan düşünüyordu… Merdivenleri inmek çokyorucu ve can sıkıcıydı hele ki o sevgi serenomisi yapan ukala tablolar insanıdeliye çeviriyordu adeta. Zindanlara yaklaşmanın vermiş olduğu huzur tümvücuduna yayılırken burnundan aldığı havada iksir kokusu olması midesinibulandırmıştı o da kendince dersi asmanın yolunu arıyordu zaten ve geçerli birsebebi de olmuştu hani.Neden geri dönmek için en alt kata inmişti ki içindendönen merdivenlere sövüyordu onlarla arası hiçbir zaman iyi olmamıştı, iyi olacakgibide durmuyordu maalesef, belki bunun bir sebebi de şapsal Slytherinlilerinmerdiven yollarını kapamasıydı ah onlardan nefret edemiyordu çünkü kendindenbir parça görüyordu engereğin zehrinde. Birinci katın basamaklarını oldukçaağır bir biçimde çıktıktan sonra ne yapması gerektiğini düşünüyordu. Annaderslerinden taviz vermezdi ve şuan Hogwarts oldukça sakindi birkaç ukaladışında. Collesius ne kadar dersleri sevmese de tarihe ve okumaya büyük birtutkusu vardı ve bu tutku soğuk kışta, boş olduğu bir zamana denk gelerekkendini depreştirmeyi başarmıştı. Dönen merdivenin başında her zaman ki gibibir grup Slytherin’li vardı belli ki eğlenecek birini arıyorlardı onlaraiçinden acınası bir bakış fırlattı o kadar keskin ve sivriydi ki bir Hufflepuff’ludan o an her kez çekine bilirdi. Oldukça rahat davrandı ve merdivenin ilkbasamağına bir baş büyücü gibi adım attı. İkinci kata varmışken ondançekinmelerinin sebebini merak ediyordu ve birden seksen kiloluk vücudu aklınageldi. Kiloları onlardan hiçbir zaman çekinmemişti hatta övünmekten yanaydıçünkü farklılık katıyordu ona ama altmış kilodan da fazla göstermiyordu hani.Kütüphanenin önüne geldiğinde körüklenmiş sayfaların sıcaklığı onu içeri davetediyordu. Kapıyı açtı ve her zaman ki gibi o masum gülümsemeyle karşılaştı ‘ Hoş geldin yakışıklı ’Tümbıkkınlığını bir kenara bırakarak tüm beyefendiliği ile birlikte ‘Teşekkürler madam ‘ diye gülerek karşılıkverdi. Canı sadece okumak istiyordu madamla oturup saatlerce çeşitli konularhakkında konuşmakta zevk vericiydi ama böyle bir istek ve arzu yoktu içinde.Köşede güzel ve yorucu atmosferi seyrede bileceği, kışın ortasında sıcak olanLoncasına geçerek arkasında adeta keyfine göre dizilmiş sıralı kitaplardanbirini çekti ardına bakmadan. Okumayı severdi ve şuan okumaktan başka bir şey düşünmüyorve istemiyordu ne olduğu hiç fark etmezdi eline gelen kitabın adına bilebakmadı. Cildi oldukça güzel ve şıktı sayfaları eski parşomenden yazılmıştıdeneyimine güvenerek eski bir kitap olduğu fikrini bulundururken kabının dahayeni olması içinde öğrenilmeyi bekleyen önemli şeyler olduğunu bildiriyorduadeta. Sıcak yuvasında bir kitaba daha dalarak dikkatini dağıtacak bir hamledençekiniyordu.

IV. Sınıf Ravenclaw Mesaj Sayısı : 80 Galleon : 88 Kayıt tarihi : 07/12/10

Kış gelmişti.Havalar fazlasıyla soğuktu.Doğa yaşamını yitirmiş,ilkbaharı bekliyordu.Etraf oldukça sessizdi.Bu soğuk kış gününde bir bardak kaymak birası içmek iyi olurdu.Ne yazık ki Hogsmeade turları daha başlamamıştı.Tiffany üstüne bir yelek geçirmişti ve Hogwarts'ın ıssız koridorlarında dolaşıyordu.Cüppesini çıkarmıştı.Dersi asacaktı.Evet, bitkibilim dersini asacaktı.Bitkileri ne kadar çok sevsede dersin eğlenceli olmadığını düşünüyordu.Bitkiler konusunda hevesli değildi.Merdivenlerden birine çıktı.II. kattaki Kütüphane'de biraz olsun ısınmayı umuyordu.Şöminenin karşısına oturup uyumak istiyordu.Ellerini dar pantolonunun içine soktu ve kütüphaneye doğru ilerledi.Hafiften kapıyı araladı ve içeri girdi.Görevliye başıyla selam verdikten sonra gözü birine takıldı.Bu Anna'nın canından çok sevdiği Coll olmalıydı.Gülümseyerek üstündeki ceketi askıya astı ve Coll'un karşısına oturdu.Gülümseyerek ona bakıyordu.Coll'un yüzüde tıpkı Tiffany gibi soğuktan kızarmıştı.Kendine bir kitap almak için sandalyesinden kalktı.Tiffany kitapları severdi.Bilginin kaynağının kitaplar olduğunu düşünürdü.Nesiller boyu insanlar birbirlerine kitap yoluyla her türlü bilgiyi aktarmıştı.Tiffany rafların aralarında dolanıp dururken gözüne oldukça eski ve yıpranmış bir kitap çarptı.Hızlı adımlarla kitaba yöneldi.Kitap tozlu olduğundan Tiffany hapşırmıştı.Sesi duvarlarda yankılandı ve sessizlik,tüm dikkatlerin ona çevrilmesiyle bozuldu.Biraz utanarak kitaba döndü.Eliyle kitapbın kapağını temizledi.Ünlü eserlerden biriydi bu.Dersi astığı için pişmandı.Kitabı masaya koydu ve Coll'a göz kırparak ''Nasılsın?Anna'nın selamı var.'' dedi.Sandalyeyi çekti ve oturdu.Kitabı okumaya başladı.

V. Sınıf Hufflepuff Mesaj Sayısı : 20 Galleon : 24 Kayıt tarihi : 11/12/10

Sevmediğişeylerden biri adapte olduğu şeyden başını kaldırmaktı bu her zaman böylebilinirdi… Kitabı uzaktan okumayı tercih ediyordu gözleri bunun için halayeterliydi. Kitaba çok fazla kaptırmışı satırları heyecanla takip etse bilesoğuk kanlılığından taviz vermiyordu ama dışarıdaki tipiyi bitmiş haldegördüğünde hayal kırıklığına uğrayacaktı çünkü doğa insanları etkilemek içinçaba sarf ediyordu. Kitapta kendinde bir parçalar bulmaya başlamıştı Hogwarts’aait olmadığını hisseden bir çocuk biri benden mi bahsediyor diye düşündü. O anokumuyordu sadece yaşıyordu ve durumdan da gayet memnundu tercihini kütüphaneyönünde kullanarak iyi bir seçim yaptığının farkındaydı taa ki.. Patavatsızınbiri hapşurana kadar, morali bozulmuştu, mutsuzluluğuna köstek olan şeyitaramak için gözlerini sakin ve istikrarlı bir biçimde satırların az üstünekaldırdı ve karşısındaki Luna idi bütün düşündüğü kötü şeyler bir anda silindiaklından. Güzel gözlerin içindeki neşe onun için bir göz kırpışla birleşinceiçindeki coşku takdire şayandı ama ardından gelen söz ciddi bir moral bozucuunsurdu 'Nasılsın?Anna'nınselamı var.'Bir ankendine gel dedi onla tanışmanın sebebi zaten Anna… Aslında ilk gördüğünde Anayıanımsamıştı mavi, buz gözler, asil duruş ama Anna’nın yüzünde her zaman çocuksubir gülümseme ve neşe vardı onun bu yönüne aşık olmasına rağmen kıskanıyordu.Sevgilisi okulda çok popüler bir kız olmasına rağmen Coll onun yanında herzaman sönük kalmış olmasına rağmen ondan gurur duyardı. Birde Luna var o kızlane zaman karşılaşsa, yüzüne bakıp gözlerine baksa kontrol edemediği duygularalevleniyordu içinde bu yüzdende oldukça tedirgindi, temkinli davranmalıydı.Tam bir Slytherin’li gibi soğukkanlılığını hiç bozmadan ‘Merhaba. Seni buradagörmemiştim hiç’ yönelttiği soruya cevap vermek içinden gelmemişti açıkcası.Kitap okumaktan sıkılacağı aklının ucundan dahi geçmezdi ama bu durum çokfarklıydı gözleri artık satırları takip etmiyordu…

IV. Sınıf Ravenclaw Mesaj Sayısı : 80 Galleon : 88 Kayıt tarihi : 07/12/10

Tiffany, çocuğun nazik bir tavırla onunla konuşacağını sanmıştı ama hayal kırıklığına uğramıştı.Ne düşünüyordu ki?Çocuk kendisinden çekiniyordu herhalde çünkü tüm soğukkanlılığyla yanıt vermişti ‘Merhaba. Seni buradagörmemiştim hiç’ Tiffany hiç istifini bozmadan ''Unuttun mu yakışıklı çocuk?Ben bir Ravenclawlıyım.Kütüphaneler benim asıl evim.'' Coll başıyla onayladı.Çocuğa neden yakışıklı dediğini bilmiyordu.Belkide aşkı özlemişti.Mutluluğu,huzuru ve sıcacık elleri tutmayı...Onun Anna'nın sevgilisi olduğunu biliyordu.Bu yüzden fazla ileri gitmedi.Elleri terlemişti.Son birkaç aydır hiç böyle birşey olmuyordu.Paolo'nun yüzünden çok acı çekmişti.Bunların önceden olmaması çok normaldi.Çocuğa tekrar gülümsedi ve masaya bıraktığı kitabı tekrar eline aldı.Sayfa satırlarının içinde kayboluyordu.Sadece bir dakika geçmiştiki Tiffany heyecanla öne atıldı ''Ellerimizdeki şu kitapları bırakıp konuşalım mı?'' Sarı saçlarını geriye attı ve dumanlı gözlerle ona bakmaya başladı.Biliyordu,bunu yapmaması gerekiyordu.İçinde kötü birşey yaptığı hissine kapılmıştı ama içindeki böceğin teki devam etmesini istiyordu.Tüm çekiciliğiyle dirseğini masaya dayadı Tiffany.Coll yakışıklıydı,bunu inkar edemezdi.Bir yandan en yakın arkadaşının sevgilisi oluyordu.Tiffany Anna'yı kıskandığını fark etti.Çocuğun gözleri loş ışıkta bir ay gibi parlıyordu.Çocuğun yüzüne bakmayı sürdürdü.Tüm masumluluğuyla gözlerini çocuğa devirdi.Yağan tipi durmuştu.Tiffany büyük bir sevinçe çocuğa bir teklif sunmaya hazırlanıyordu.

V. Sınıf Hufflepuff Mesaj Sayısı : 20 Galleon : 24 Kayıt tarihi : 11/12/10

Çokrahat gözükmesine rağmen bir korku vardı içinde anlam veremediği ama canınıyakmıyordu daha çok gururunu okşuyordu, mutluydu.. 'Unuttun mu yakışıklı çocuk?Ben birRavenclawlıyım.Kütüphaneler benim asıl evim’ Kendini cidden evsiz hissetti bir an. Raw’mışpöh ama mavi gözlülerin Raw’lı olması hoşuna gidiyordu bu değişik birfanteziydi. Gözleri gibi güzeldi ve özenle hazırlandığı belliydi bu kıza hayırdemek imkansızdı ve gözlerine bakmaya çekiniyordu. Her şeye rağmen biryorgunluk ve üzüntü tebessümüydü sanki yüzündeki ama her ne olursa olsun karşıkoyamadığı bir gerçekti. Bana yakışıklımı diye düşündü seksen kiloluk biröküzden bahsediyordu sanki gururu okşanmıştı ve buzlar gittikçe eriyordu. ''Ellerimizdeki şu kitapları bırakıp konuşalımmı?' Kitapşuan kimin umrundaki çok davetkar bakıyordu kütüphane sıcak değil kızın kendisiçok sıcaktı kontrolünü yitirmekten korkuyordu resmen. ‘Aslında iyi bir fikir ‘ Kendinden sıkılıpkaçması için kendini zorlayıp kızı tetikliyordu..

Out: KB. Maçayetişicektim cevap yazarsın diye düşündüm pardon.

IV. Sınıf Ravenclaw Mesaj Sayısı : 80 Galleon : 88 Kayıt tarihi : 07/12/10

Çocuğun yorgun ve sıkkın bir yüz ifadesi vardı.Onunla biraz sohbet etmek istiyordu.Bu fena fikir değildi.Coll'un çok utandığı her halinden belliydi.Sanki Tiffany'e bakmaktanda çekiniyordu.Kısık bir sesle Tiffany'nin sorusuna yanıt verdi ‘Aslında iyi bir fikir ‘ Çocuk elindeki kitabı atarmışçasına masaya bıraktı.Belli ki kitap okumayı çok fazla sevmiyordu.Her ne kadar satırları ve kelimelerin içinde kaybolsa bile.Tiffany sandalyesini hafiften öne doğru ittirdi.Şimdi Coll'a daha yakındı.Tatlı bir gülümseme ile ''Anna ile aranız nasıl?'' derin bir nefes aldı ve devam etti ''Ne kadar çekici göründüğünün farkında mısın?Anna'ya iyi bak.'' Elleri titremeye başlamıştı ama sıcakkanlılığını yitirmeden kocaman ve sıcacık bir gülümseme ile devam etti ''Çapkın olduğunu duydum Romeo.Doğru mu?'' Coll'un omzuna hafiften yumruk attı.Romeo sözcüğünü biraz daha etkili söylemişti.Gerçektene bir Romeo'ydu.Ama daha çapkını.Kızların onun peşinden koştuğu belliydi.Ama o sadece Ana'yı seviyordu.Bir gıcırtı sesiyle Kütüphane kapısının açıldığını fark etti.Görevli çıkmıştı.Tiffany saçlarındaki gevşemiş tokayı çıkarttı.Mis gibi bir koku etrafa yayılıp kitap ve parşömen kokularını bastırmıştı.Tiffany yaramazlık yaptığının farkındaydı.Yerinden kalkıp Coll'un yanına oturdu ve ellerini ahşap masaya koydu.Onu yakından incelemeye başladı.Birden aklına Paolo geldi.Kendine engel olarak sandalyesini ondan uzaklaştırdı.

Not:Umarım kısa olmamıştır ^^

V. Sınıf Hufflepuff Mesaj Sayısı : 20 Galleon : 24 Kayıt tarihi : 11/12/10

Kanı normalden hızlı akıyordu ve sıcaktı amakasılıyordu ne yaptığının farkındamıydı acaba yanlış mı yapıyordu. İçinden nevar ki bu kadar düşünecek sadece yaşıyoruz diye basit bir teoreme uymayı yakınbuldu kendine. Gittikçe daha masum ve rahat hissediyordu zevk veren ve ipe sapagelmez duyguların içinde kaybolmak o kadar da korkutucu gelmiyordu artık,ruhunun sahtekar yanı bir canavar gibi bedenini şeytanın düşünceleriyle elegeçirmeyi başarmıştı ve yüzünde ki tavır o soğukluktan eser bırakmayarak onuterk etti.''Anna ilearanız nasıl?'' hayatında bütün iyi şeylerin simgesi olan kızın ismi neden bukadar itici geliyordu anlamsız ve cevapsız sorulardan boğuşmaktan sıkılmıştı. 'Ne kadar çekici göründüğünün farkındamısın?Anna'ya iyi bak.' Neden sürekli ondanbahsediyor acaba deneniyor muyum diye sorguladı. Gıcırdayan sandalye sesiyle körüklenmişduygular sıcaklığını dışarı vermişti ve gözlerine vurmuştu dayanılmaz duygulardışarıya taşmak için bir müsaade beklemiyordu. ''Çapkın olduğunu duydum Romeo.Doğru mu?'' bu söz hoşuna gitmişolmalı ki sinsice gülümsemekten geri durmadı. Peh… ne de uygun bir ortam derssaatlerinde Hogwarts sessiz olurdu ve Coll sessizliğe bayılırdı tıpkıkütüphanede ki gibi. Madam’ın çıkmasıyla ortam tamamen sessizdi hiç olmadığıkadar sayfa sesi dahi yoktu ürkütücümüydü hayır durum giderek Coll’un hoşunagitmeye başlamıştı. Ağır tavrını bırakarak yüzüne bakmak için kafasınıçevirdiğinde cübbesine mis kokusuyla düşen sarı saçlar… koku çok yakınındaydıartık ve Coll’da kokuya yakın olmak istiyordu onu hissetmek sessizlik can sıkıcıdeğildi ortamın büyüsüne tamamen kendini kaptırmışken Luna geri giderek ondanuzaklaşmıştı bir an savsakladı ne yapmaya çalıştığını düşündü ve kendine gelmekiçin sınırları zorladıysa da tam anlamıyla başarılı olamamıştı. Konuşmak şuortamı hiçte uygun değildi Paolo ya da Anna’dan bahsederek tad kaçırmak saçmaolurdu. Bıraktığı kitabı tekrar eline aldı ve çekiciliğin doruğunda olan kızayaklaşıp eğildi kitabı sağ arkasındaki rafa sokularak bırakırken hiç olmadığıkadar derin ve içten bir nefes aldı içine esrarengiz bir kokuydu Coll’ayaklaşması için davet gönderiyordu adeta ah onu kırmakmı bu tam bir küstahlıkolurdu.. Kitabı bırakıp geri çekilirken aradığı yüz tam karşısında tüm ihtirasbarındıran duygularla ona bakıyordu kendini ona teslim etti ve dudaklarınahapsetti kendini geri çekilmek mi hiç niyeti yoktu…

IV. Sınıf Ravenclaw Mesaj Sayısı : 80 Galleon : 88 Kayıt tarihi : 07/12/10

Coll,kollarını masaya dayamıştı.Hafif kül rengini andıran saçları onu çok tatlı kılıyordu.Tiffany'nin dedikleri karşısında ne diyeceğini bilmiyordu.Ara sıra ağzı aralanıyordu ama bir tek mırıltı bile çıkmadan kapanıyordu.Kütüphaneye bir sessizlik hüküm sürüyordu.Coll'un yüz ifadesine bakılırsa bu onun hoşuna gitmişti.Tiffany de tıpkı Coll gibi rahatlamıştı.Coll sıcak bir tavırla tırtıklanmış masanın üstünden kitabını aldı.Ayağa kalktı ve en alt raflardan birine kitabını koydu.Tiffany önüne gelen saçlarını geri atıyordu.Coll ona yaklaşıyordu,Tiffany ise geriliyordu.Heyecandan nefesi kesilmişti.Başından tırnağına kadar buz tutmuştu sanki.Bu soğukluk Coll'un onu tutup dudaklarına yapışmasıyla son buldu.Tiffany ilk başta neye uğradığını şaşırıp geri çekilmeye kalkışsada Coll onu geri çekiyordu.Bu çok ateşli diye düşündü Tiffany.Hayatında ilk defa biriyle öpüşüyordu ve bu hiç ummadığı birisiydi.Coll,kollarını Tiffany'nin beline dolamıştı.Tiffany içindeki değişik bir duyguyla kendini ona bıraktı.Ellerini onun omuzlarına koydu ve dudaklarını ona teslim etti.Bunun yanlış olup olmadığını bilmiyordu.Bilmek istemiyorduda.Bu anı bozmamak için elinden gelen herşeyi yapardı.Coll'un sıcak dudaklarına yapıştğı andan beri hayatının en heyecanlı dakikalarını geçiriyordu.Zihninde hiçbir kahrolası düşünce yoktu.Ne Paolo'yu, ne de biricik arkadaşı Anna'yı...Tutkuyla Coll'u öpüyordu.Onu biraz daha kendine çekti.Onun gözlerinin içine bakıyordu.Ara sıra dudaklarını ısırıyordu.Coll'un kokusunu içine çekerek fısıldadı ''Seni seviyorum''

V. Sınıf Hufflepuff Mesaj Sayısı : 20 Galleon : 24 Kayıt tarihi : 11/12/10

‘Seni seviyorum. ‘
Ortamyeterince sessiz olmasına rağmen böylesine edepsiz bir durumda yakalanmak onurkırıcı olurdu elini beline dolayarak rafların bulunduğu köşelerden en tenhaolanını gözüne kestirdi ve araya doğru dudaklarında yürüdü içeri biri girecekolsa Luna’nın dağınık saçı ve kıyafetleri onları ele vermek için yeter veartardı yinede Luna’ya bu kadar yakınken vazgeçmek imkansızdı o çekici kız. Aşkınkokusu iliklerinde benliğini ve varlığına hakimdi hazin bilgilerin bulunduğukışın ortasında ki sessiz, ıssız ve şehvetle ısınan kütüphanede. Nefes kesenzevk aşkmıydı bu düşünmek istemiyordu onaylanıp onaylanmadığı umrun da değildiama ihtirasın tam farkına varamamıştı. Kanayan dudağının acısını ve varlığınıhissetmiyordu o an… İki elini Luna’nın kalçasında birleştirerek kazağınınaltından arzuladığı vücuda yakın olmak için olan gücüyle çabaladı. İhtirasın,yakınlığın verdiği sıcaklığı bozan soğuklukta o iki kelime hiçbir unsur yokkenönce sessizce içinden fısıldadı daha sonra inilti gibi diline vurdu ‘ Seniseviyorum. ‘ Tıpkı Anna gibi ama çok daha içten ve istekli bir söyleyişti Luna’nınki. İstediği vücudumuydu kalbimiydi ayrımda kaldı ipe sapa gelmez bir edepsizgibiydi daha sonra onu anladığını fark etse de kalbinde ki Anna hükümdarlığıbir kalemde silinemezdi onun için yaptığı fedakarlıkları bu kadar kolay ayaklaraltına alması haksızlık olurdu ve durdu bir adım geri çekildi gözlerine bakarsabüyüsüne kapılacağından emindi başını eğdi ve ‘ Ne yapıyoruz ımm.. benözür dilerim üzgünüm ‘ üzgünmüydü yalansöylemeyi çok iyi becerirdi rahatta olurdu ama bu seferki çok, çok başkaydıçünkü kendini yalan söylemek zorunda hissediyordu ve yaşadığının yanındadeğersiz bir üzüntü yaşadı.

IV. Sınıf Ravenclaw Mesaj Sayısı : 80 Galleon : 88 Kayıt tarihi : 07/12/10

Tiffany sıcak dakikalar geçiriyordu.Coll ellerini Tiffany'nin kalçasında birleştirmişti.Bundan rahatsız olmuyordu.Adeta büyülenmişti.Dudaklarını onunkilerdn ayıramıyordu,ayırmakta istemiyordu.Sonsuza dek orada kalmak istediğini fark etti.İçinde birşey kıpır kıpır ediyordu.Soluk kesen bir öpücük müdahalesinden sonra ikiside soluk soluğa birbirlerini bıraktılar.Daha deminki yakınlaşmadan eser yoktu.Aralarında yaklaşık bir metre vardı.Kan ter içindeydiler.Tiffany yaptığı yanlışı şimdi anlamıştı.Nasıl yapabilmişti?Biricik arkadaşına...Gözlerini yumdu ve olanları düşündü.Zevkli fakat yanlıştı.Bu olmamalıydı.Sahte,gaddar bir aşktı.Biz bunu ''Yasak aşk'' olarak tanımlarız.Bir kaç saniye birbirlerine baktılar.Coll ileri atılacak gibi oldu ama tek santimetre bile ilerlemedi.İkiside utan içindeydi.Aşkın büyüsü yüzünden ne yaptıklarının farkında değildiler.Coll'un dudağı kanıyordu.Tiffany ne yapacağını bilmiyordu.Yerinde heykel gibi dikiliyordu.Hayatında ilk defa kendisinden nefret ediyordu.Coll etkileyici gözlerini yere çevirdi ve üzgün bir sesle ‘ Ne yapıyoruz ımm.. ben özür dilerim üzgünüm ‘Tiffany önüne gelen saçlarını geriye attı.Hiçbir şey söylemeden masadaki kitaplarını küçük çantasına tıktı.Gözleri yaşarmıştı.Ağlamamak için zor duruyordu.Büyük bir utanç duyarak ''Benim burada kalmamam gerek.Bir daha görüşürsek bu yanlış olur.'' Hemen kapıya yöneldi.

RpOut::Başka yerden devam edeceğiz.Kilit lütfen ^^

» İlk karşılaşma...